Solana ve Ethereum: SOL’un Büyümesi ETH Hâkimiyetini Tehdit Edecek Mi?

Ekipler her hafta parlak yeni kripto projeleri başlatırken, yeni başlayanlar için kripto dünyasında yön bulmak oldukça zor olabilir. Uzun vadeli, yüksek kaliteli bir işlem stratejisi oluşturmaya başladığınızda, muhtemelen blok zinciri teknolojisinin ön saflarında yer alan verimli projeleri araştırırsınız.

Bugünün kripto piyasası liderleri arasında, keşfedilmeyi hak eden benzer iki teknoloji, büyük 1. Katman oyuncuları Solana ve Ethereum’dur. Hem Solana hem de Ethereum, tutkulu topluluklar ve canlı ekosistemler tarafından desteklenen yerleşik 1. Katman blok zincirlerini temsil ettiği için, güçlü yönleri ve benzersiz satış noktaları göz önüne alındığında ikisini ayırmak zor olabilir.

Biraz daha açıklama ister misiniz? Bu kılavuzda, Solana ve Ethereum’un objektif bir karşılaştırmasını yapacak ve teknik özellikleri ile onları diğerlerinden ayıran şeyleri keşfedeceğiz. Bu iki 1. Katman blok zincirinden her birinin blok zinciri üçlü çıkmazı ile nasıl başa çıktığından, gelecekteki gelişmeleri anlamaya kadar Solana ve Ethereum’u karşılaştırırken bilmeniz gereken her şeyi burada bulabilirsiniz.

Ethereum Nedir?

2015 yılında kullanıma sunulan Ethereum, merkeziyetsiz uygulamalara (DApp’ler) güç veren akıllı sözleşmeleri ve kendi kendini yürüten programları popülerleştiren ilk blok zinciri platformudur. Otonom akıllı sözleşmelerdeki hızlı ilerleme, merkeziyetsiz alanda bir gelişim dalgasını tetikledi ve Ethereum’u, kullanıcıların geleneksel finansal kurumlara güvenmeden kripto ödünç alabileceği, borç verebileceği ve al-sat işlemleri yapabileceği bir DeFi öncüsü olarak konumlandırdı. Ethereum’un sağlam ekosistemi, DeFi’nin ötesinde, NFT’ler ve GameFi’den gerçek dünya varlığı (RWA) pazar yerlerine ve tahmin piyasalarına kadar çeşitli sektörlerde inovasyonu teşvik ediyor. Genel olarak, Ethereum’un yerleşik geliştirici topluluğu, güçlü güvenlik önlemleri ve sürekli gelişen özellikleri, onun blok zinciri dünyasında lider bir güç olarak konumunu sağlamlaştırıyor.

Solana Nedir?

Kendinden önce gelenlerinin inovasyonlarını geliştiren yeni nesil bir blok zinciri olan Solana 2017 yılında ölçeklenebilirlik darboğazlarının arasında kullanıma sunuldu ve Geçmiş Kanıtı (PoH) işleviyle öne çıktı. Solana düğümlerinin, işlemlere merkeziyetsiz bir şekilde zaman damgası ekleyerek onları daha verimli bir şekilde düzenleyebilmesi, hızlı onay sürelerine ve uygun fiyatlı gas ücretlerine yol açıyor. Bu, Solana’yı yüksek işlem hızı gerektiren hızlı DApp’ler için güvenli bir liman hâline getiriyor. Hız ve uygun fiyatın ötesinde, Solana, kullanıcı dostu programlama dillerine ve zincir üstü ölçeklendirme çözümlerine odaklanan canlı bir geliştirici topluluğuyla da öne çıkıyor. Geliştiricilere bu şekilde odaklanması, Solana ekosisteminde sürükleyici deneyimlere sahip oyna kazan oyunları ve sürekli içerik güncellemelerine izin veren NFT serisi projeleri de dâhil olmak üzere yenilikçi projeler oluşturulmasını teşvik ediyor.

Ethereum ve Solana’nın Blok Zinciri Üçlü Çıkmazına Karşı Mücadele Şekli

Solana ve Ethereum karşılaştırmamıza başlamadan önce blok zinciri üçlü çıkmazı kavramını anlamak önemlidir. Kısaca anlatmak gerekirse, blok zinciri üçlü çıkmazı, Ethereum’un kurucu ortağı Vitalik Buterin tarafından adlandırılmıştır ve merkeziyetsiz blok zincirleri için geliştiricilerin güvenlik, merkeziyetsizlik ve ölçeklenebilirlik olmak üzere üç ana faktörle karşılaşacağını belirtir.

Geliştiriciler, ne kadar çabalasalar da diğer iki faktörün ihtiyaçlarını karşılamak için bir faktörü feda etmek zorunda kalacaktır. Buna örnek olarak Bitcoin verilebilir. Yüksek düzeyde güvenlik ve merkeziyetsizlik ile tanınan Bitcoin, genellikle merkeziyetsiz ağlar arasında altın standart olarak görülür. Ancak, Bitcoin ölçeklenebilirlik ile mücadele eder, yani saniyede yalnızca sınırlı sayıda işlemi işleyebilir. Bu, uzun işlem sürelerine ve yüksek işlem ücretlerine neden olabildiği için Bitcoin’in ana akım tarafından benimsenmesinin önündeki önemli bir engeldir.

Nihayetinde, farklı blok zinciri projelerini değerlendirmek için blok zinciri üçlü çıkmazını anlamak son derece önemlidir. Her proje, yukarıda belirtilen üç temel prensip arasında kendi dengelemesini yaptığından, sizin için ideal seçim, kendi ihtiyaçlarınıza ve önceliklerinize bağlıdır. Artık blok zinciri üçlü çıkmazını net bir şekilde anladığımıza göre, bu popüler blok zincirlerinin bu ölçütlere karşı nasıl hareket ettiğini görmek için Ethereum ve Solana’nın güvenlik, merkeziyetsizlik ve ölçeklenebilirlik yönlerine bakabiliriz.

Güvenlik

Hem Ethereum hem de Solana, güvenliğe öncelik vererek kullanıcı varlıklarını ve ağ bütünlüğünü korumak için güçlü mekanizmalar kullanır. Doğrulayıcılar, işlemleri doğrulamak için kendi tokenlerini (Ethereum için ETH, Solana için SOL) stake ederler. Stake edilen tokenleri kaybetme potansiyeli, doğrulayıcıları dürüst davranmaya teşvik eder, çünkü kötü niyetli davranışlar cezalara ve stake miktarının kaybedilmesine neden olabilir. Ethereum’un uzun geçmişi ve zaman testinden geçmiş güvenlik önlemleri birçok kullanıcıya güven verir, ancak her türlü blok zincirinin güvenliğinin sürekli devam eden bir süreç olduğunu ve güvenlik açıklarının her an ortaya çıkabileceğini unutmamak gerekir. Bununla birlikte, bu iki blok zincirinin yaklaşımları, Hisse Kanıtı (PoS) uygulamaları açısından farklılık gösterir. Ethereum’un mevcut PoS uygulaması, bazı yerleşik PoS blok zincirlerine kıyasla hâlâ geliştirilmektedir; Solana’nın PoS’u ise aynı zamanda PoH de uygulamaktadır.

Ethereum’da Güvenlik

Ethereum’un mevcut güvenliği, doğrulayıcıların işlemleri doğrulamak için kendi ETH tokenlerini stake ettiği bir fikir birliği mekanizması olan PoS’a dayanır. Stake edilen tokenleri kaybetme potansiyeli, doğrulayıcıları dürüst davranmaya teşvik eder, çünkü kötü niyetli davranışlar cezalara ve stake miktarının kaybedilmesine neden olabilir. PoS uygulaması yeni bir gelişme olsa da, Ethereum’un önceden İş Kanıtı (PoW) sistemini kullanmış olması ve PoS’a geçişi sırasında devam eden güvenlik denetimleri ve iyileştirmeleri, kullanıcı varlıklarını ve ağ bütünlüğünü koruma yeteneğini vurguluyor. Bu köklü performans kaydı, zaman içinde kapsamlı bir şekilde test edilmiş ve geliştirilmiş bir güvenlik modeline öncelik veren kullanıcılar için büyük bir avantaj sağlıyor.

Solana’da Güvenlik

Solana, güvenlik için benzersiz bir PoH ve devredilmiş PoS (DPos) kombinasyonundan yararlanır. PoH, işlemler arasında doğrulanabilir bir zaman kaydı oluşturarak, basitleştirilmiş işlem sıralaması sayesinde tekrarlama saldırıları gibi sorunları önler. Devredilmiş PoS, doğrulayıcıların yalnızca SOL tokenlerini değil aynı zamanda Solana donanımını stake etmesini gerekli kılarak kötü amaçlı etkinliğin potansiyel maliyetini artırır. Solana’nın güvenlik mimarisi yenilikçi olsa ve umut verse de Ethereum’un PoS sistemine kıyasla nispeten yeni olması, bazı kullanıcıların Ethereum’un başarılı geçmişini tercih etmesine yol açabilir.

Genel olarak, hem Ethereum hem de Solana, kullanıcı varlıklarını korumak için güçlü mekanizmalarla güvenliğine öncelik verir. Ethereum’un PoS ile başarılı geçmişi birçok kullanıcı açısından tercih edilir. Bununla birlikte, Solana’nın PoH ve bağlı PoS ile yenilikçi yaklaşımı, ek güvenlik özellikleri sunar ve kötü niyetli oyuncular için potansiyel olarak daha yüksek bariyerlere sahiptir. Ethereum’un iyi anlaşılmış PoS’una kıyasla, Solana’nın PoH kullanan karmaşık mimarisi daha az testten geçmiştir ve bu da öngörülemeyen güvenlik açıkları ihtimalini akla getirir. Nihayetinde, bu iki platform arasında güvenlik açısından seçim yapmak, bireysel risk toleransınıza ve başarılı bir geçmiş ile gelişmiş ve radikal özellikler arasında nasıl bir dengeleme yaptığınıza bağlıdır.

Merkeziyetsizlik

Merkeziyetsizlik, blok zinciri teknolojisinin temel ilkelerinden biridir. Güç ve kontrolün bir ağ geneline dağıtılmasını, böylece merkezi bir otoriteye olan ihtiyacın ortadan kaldırılmasını ifade eder. Hem Ethereum hem de Solana, PoS fikir birliği mekanizmalarını uygulayarak merkeziyetsizliği hedefler. PoS durumunda, kendi kripto tokenlerini stake eden doğrulayıcılar, işlemleri doğrulamaktan sorumludur. Kötü niyetli davranışlar kesinti cezasına ve stake kaybına neden olabileceği için, bu ekonomik teşvik, doğrulayıcıların çıkarları ile ağın sağlığını aynı doğrultuya getirir. Ayrıca, her iki platform da doğrulama sürecini küresel bir ağa dağıtarak sansüre karşı bir derece direnç göstermeyi hedefler. Bu, ağdaki işlemleri tek bir tarafın kontrol edemeyeceği veya engelleyemeyeceği anlamına gelir.

Ethereum’da Merkeziyetsizlik

Ethereum ağı, muhtemelen dünyadaki en merkeziyetsiz ağlardan biridir. Doğrulayıcı sayısının bir milyonu aştığı tahmin edilen Ethereum’un doğrulayıcı tabanı sürekli olarak genişlemektedir ve gelecekte daha da dağıtık hâle gelmesi hedeflenmektedir. Bununla birlikte, stake edilen toplam ETH’nin önemli bir kısmını tutabilen büyük stake havuzlarının potansiyel etkisi hakkında endişeler devam etmektedir. Bu yazının kaleme alındığı tarih itibarıyla Lido, Ethereum üzerinde staking ortamına hâkimdir ve bir noktada stake edilen ETH’nin %30’undan fazlasını kontrol etmektedir. Bu durumda Lido isterse ağı etkileme potansiyeline sahip olduğu için bu yoğunlaşma merkezileşme potansiyeli ile ilgili endişeleri beraberinde getirmektedir. Neyse ki Ethereum ekibi bu riski azaltmak için aktif olarak çalışmaktadır. Ethereum yol haritasının bir parçası olarak yakında gerçekleşecek bölümleme (sharding) yükseltmeleri, bölüm (shard) başına gerekli doğrulayıcı sayısını artırarak ağı daha da merkeziyetsiz hâle getirmeyi amaçlamaktadır. Uygulanan yükseltme, gereken doğrulayıcı sayısını artıracağı ve bireysel stake yapanlar için giriş eşiğini düşüreceği için bu durum genel olarak herhangi bir kuruluşun kontrol sahibi olmasını zorlaştıracaktır.

Solana’da Merkeziyetsizlik

Solana etkileyici performansı ile övülüyor olsa da yaşanan bir dizi kesinti, bu yöntemdeki potansiyel bir güvenlik açığını ortaya çıkarmaktadır. Solana, merkeziyetsizliğe farklı bir yaklaşımı sergilemekte ve doğrulayıcıların hisse boyutu ve ağ performansı gibi faktörlere göre seçildiği bir DPoS sistemi uygulamaktadır. Bu yaklaşım daha yüksek işlem hızlarına izin verse de doğrulama gücü seçili doğrulayıcılardan oluşan küçük bir kümede yoğunlaştığı için merkeziyetsizlik ile ilgili endişeler ortaya çıkmaktadır.

Ayrıca, Solana’nın doğrulayıcı kümesi şu anda izinlidir ve devredilmiş PoS ile doğrulayıcı seçim süreci kullanmaktadır; başka bir deyişle, yeni doğrulayıcıların katılmak için ağdan onay alması gereklidir. Bu, daha yüksek işlem hızlarına olanak tanırken, Solana’nın PoH sistemi için belirli bir doğrulayıcı grubuna güvenmesi, gerçek merkeziyetsizlik ve güvenilirlik düzeyi hakkında soruları gündeme getirmektedir. Bu durum, özellikle de Ethereum’un coğrafi olarak daha dağıtık doğrulayıcı ağıyla karşılaştırıldığında göze çarpmaktadır.

Algılanan güvenilirlik eksikliği, Solana’nın ağ kesintileriyle de vurgulanmıştır. Solana, bu sorunu aşmak adına, heyecanla beklenen doğrulayıcı istemci yazılımı Firedancer aracılığıyla izin gerektirmeyen bir doğrulayıcı kümesine yönelik çalışmalarına devam etmektedir. Firedancer, Solana’nın PoS sürümünü uygulamakta ve platformun mevcut merkezileşme endişelerinden bazılarını çözmeyi amaçlamaktadır. Herkesin ağdan önceden onay almadan doğrulayıcı düğüm çalıştırabilmesini sağlayan Firedancer, doğrulama gücünü büyük ölçüde eşit dağıtma potansiyeline sahiptir ve uzun vadede ağın merkeziyetsizliğini büyük ölçüde geliştirecektir.

Nihayetinde, merkeziyetsizlik konusunda Ethereum ve Solana arasında seçim yapmak kendi önceliklerinize bağlıdır. Sizin için önemli olan tamamen açık olmak ve izin gerektirmeyen katılımsa, Ethereum mevcut ölçeklenebilirlik sınırlamalarına rağmen daha iyi bir tercih olabilir. Eğer daha yüksek işlem hızlarına öncelik veriyorsanız, gelecekte daha merkeziyetsiz olmak için sürekli çaba gösteren Solana ile merkeziyetsizlikten biraz ödün vermeyi kabul edebilirsiniz. Ancak, teknik bir sorun veya kötü niyetli bir saldırı doğrulayıcı ağını bozarsa tüm Solana ağı durma noktasına gelebilir. Bu, özellikle Ethereum gibi daha merkeziyetsiz blok zincirlerine kıyasla platformun güvenliğini ve sağlamlığını baltalar.

Ölçeklenebilirlik

Ölçeklenebilirlik, bir blok zincirinin işlem hızından ödün vermeden veya yüksek ücretlere maruz kalmadan artan sayıda işlemi gerçekleştirme kabiliyetini ifade eder. Düzenli kullanım ve işlem söz konusu olduğunda pahalı gas ücretleri genellikle caydırıcı bir faktör olduğundan, ölçeklenebilirlik blok zinciri teknolojisinin yaygın olarak benimsenmesi için kritik bir faktördür. Ölçeklenebilirlik, her biri yüksek işlem hacmiyle kendi başa çıkma yöntemine sahip olan Ethereum ile Solana arasındaki farkları ortaya çıkarmaktadır.

Ethereum’da Ölçeklenebilirlik

Sağlam bir ekosistemle kurulmuş olmasına rağmen, Ethereum tarihi boyunca önceki PoW fikir birliği mekanizması nedeniyle ölçeklenebilirlik sorunlarıyla mücadele etmiştir. Bu durum, Ethereum’un ekosistemiyle aktif olarak etkileşime geçmek isteyen kullanıcılar için önemli sorunlar ortaya çıkaran yüksek işlem ücretleri ve uzun işlem süreleri gibi çok sayıda ölçeklenebilirlik darboğazına neden olmuştur. Esasında, bu darboğaz, birçok geliştiriciye kendi yolunu bulmak ve ölçeklenebilirlik odaklı kendi 1. Katman blok zincirini oluşturmak için ilham vermiş ve günümüzde gördüğümüz blok zinciri ölçeklenebilirliğinde yeniliklere öncülük etmiştir.

Neyse ki, Ethereum Vakfı, gelişmiş ölçeklenebilirliği dikkate alarak ağda yükseltme yapmak için sıkı bir çalışma içerisindedir. PoS geçişinden Dencun yükseltmesi gibi çok sayıda ağ yükseltmesine kadar yayılan bu gelişmeler, iş yükünü birden fazla parçaya dağıtarak ölçeklenebilirliği önemli ölçüde geliştirmeye ve potansiyel olarak saniyede binlerce işlem gerçekleştirmeye yöneliktir. Yol haritasının uygulanmasıyla Ethereum’un tek bir blokta 12 saniyelik bir kesinliğe ulaştığını görebiliriz. Bu, mevcut 30 dakikalık süresinin çok altındadır ve bunun sağlanması kullanıcı deneyimini ve ağ verimliliğini önemli ölçüde geliştirecektir.

Solana’da Ölçeklenebilirlik

Solana, temel tasarımı itibarıyla ölçeklenebilirliğe öncelik veren yüksek performanslı bir blok zinciridir. Solana, başlangıcından bu yana büyük ölçüde hıza odaklanmıştır. Ağın PoH ve Kule Bizans Hata Toleransı (BFT) gibi yenilikler getirmesi sayesinde, Solana teorik olarak saniyede 65.000 işleme kadar hacim verimi elde edebilmektedir. Bunun yanı sıra Solana, kuruşlarla ölçülebilen gas ücretlerine sahiptir ve bu da Ethereum’un tarihsel olarak yüksek gas ücretlerine kıyasla ağla etkileşime girmeyi önemli ölçüde daha ucuz hâle getirir.

Solana, yüksek verim ve düşük maliyet gerektirenler başta olmak üzere çok çeşitli DApp’ler için tercih edilen platform hâline geldiğinden, yüksek işlem hızları ve çok düşük ücretlerin bir araya gelmesi, Solana’nın ölçeklenebilirliğini Ethereum’un mevcut durumuna kıyasla benzersiz bir konuma getirmektedir. Solana henüz teorik olarak maksimum verimini elde etmemiş olsa da Firedancer ile kaydedilen ilerleme sayesinde bunu gerçekleştirme yolunda ilerlediği açıktır. Test ortamlarında saniyede 600.000 işlemi işleme yeteneği gösteren Firedancer, Solana’nın genel ölçeklenebilirliğini önemli ölçüde geliştirme konusunda etkili olabilir.

Ethereum ve Solana arasında ölçeklenebilirlik göz önünde bulundurulduğunda, her iki ağ da ölçeklenebilir bir blok zinciri platformu arayan geliştiriciler ve kullanıcılar için çekici seçenekler sunar. Ethereum, merkeziyetsizliğe güçlü bir vurgu yaparak sağlam bir ekosistem kurmaya ve gelecekteki ölçeklenebilirlik iyileştirmelerine odaklanırken, Solana ham hıza öncelik verir ve çok düşük bir maliyetle etkileyici işlem işleme becerilerine sahiptir. Nihayetinde, bu platformlar arasında seçim yapmak, karar verme sürecinde önemli rol oynayan işlem hızı, maliyet, istenen merkeziyetsizlik seviyesi ve uygulama türü gibi faktörler ile projenin veya kullanıcının kendi ihtiyaçlarına bağlıdır.

Solana’nın ETH Hâkimiyetine Yönelik Potansiyel Tehdidi

ETH hâkimiyeti, Ether piyasa değeri ile tüm kripto para piyasasının toplam piyasa değeri arasındaki oranı ifade eder. Bitcoin hâkimiyetinde olduğu gibi, ETH hâkimiyeti de genellikle Ether’in diğer büyük kripto para birimlerine göre değerini takip etmek için kullanılır. Bu, ETH’nin rekabette nasıl hareket ettiğini ifade etmek için kullanılır.

A chart showing ETH dominance (source: tradingview.com)

ETH hâkimiyetini gösteren bir grafik (Kaynak: tradingview.com)

Yukarıdaki grafiğe bakarak, ETH hâkimiyetinin şu anda aşağı yönlü bir eğilimde olduğunu görebiliriz. Kısa bir süre önce 50 günlük hareketli ortalama 200 günlük hareketli ortalamanın altına düştüğü için günlük zaman çerçevesinde bir ölüm kesişimi (death cross) gerçekleşmesine dayanmaktadır. Ayrıca, göreceli güç endeksi, ETH hâkimiyetinin mevcut 44,1 seviyesinden düştüğünü göstermektedir. Bu göstergeleri göz önünde bulundurarak, yakın gelecekte ETH hâkimiyetinin düşebileceği ve traderlar ETH’den çıkarak gelecek vadeden kripto projeleri ve SOL gibi altcoinlere yöneldikçe altcoinlerin değerinde nispeten bir artış olabileceği sonuca varabiliriz. Bu trend, kripto yatırımcılarının Solana’nın önemli ölçüde daha düşük işlem ücretleriyle daha hızlı, daha ölçeklenebilir bir alternatif sunması nedeniyle zaman içinde ETH’yi tehdit edebileceğine dair spekülasyon yapmalarının da önemli nedenlerinden biridir. Bu spekülasyon, merkeziyetsizlik endişelerini ele almayı amaçlayan Solana Firedancer doğrulayıcı istemci yazılımının devam eden geliştirme çalışmaları ve Solana’nın kısa süre önce DEX işlem hacmi açısından Ethereum’u geçtiğine dair haberler ile daha da öne çıkmıştır.

Solana ve Ethereum’un Geleceği: Bu 1. Katman Güç Merkezleri Birlikte Var Olabilir Mi?

Solana ve Ethereum gibi önde gelen iki 1. Katman blok zinciri arasındaki rekabet oldukça keskin. Ethereum, merkeziyetsizliğe güçlü bir şekilde odaklanan sağlam ve yerleşik bir ekosisteme sahip olsa da Solana yüksek verimli uygulamalar için ideal olan yıldırım hızında işlemler sunmaktadır.

Her iki platform da gelişmeye devam ettikçe, önemli bir soru ortaya çıkıyor: Her iki 1. Katman güç merkezi de gelecekteki blok zinciri atmosferinde bir arada var olabilir mi? Yanıt, uzmanlaşmada yatıyor olabilir. Ethereum’un yakında gerçekleşecek olan bölümleme (sharding) yükseltmeleri, güvenlik ve merkeziyetsizliğe odaklanmayı sürdürürken ölçeklenebilirlik sorunlarını da ele alabilir. Bu, karmaşık finansal uygulamalar için ve RWA’lar gibi geleneksel finans araçlarının alıp satılması açısından Ethereum’un güçlü pozisyonunu sağlamlaştıracaktır. Bunun aksine, Solana’nın hız avantajı, onu al-sat işlemlerinin sık gerçekleştiği DeFi piyasaları veya yüksek trafiğe sahip GameFi içerikleri gibi gerçek zamanlı işlemler gerektiren uygulamalar için tercih edilen platform hâline getirebilir.

Yarışmanın ötesinde, Solana ve Ethereum arasında iş birliğinde bir artış gördük. OKX Swap gibi merkeziyetsiz birlikte çalışabilirliğe yönelik köprü hizmetlerinin yükselişi sayesinde her iki 1. Katman blok zinciri de birbirleriyle sorunsuz bir şekilde iletişim kurabilir ve varlık transferlerini mümkün kılabilir. Daha işbirlikçi bir ortam sağlayan ortak geliştirici araçları ve zincirler arası projelerin ortaya çıkışını bile gördük. Nihayetinde, gelecekte

hem Ethereum hem de Solana’nın gelişim gösterdiği, farklı kullanıcı ihtiyaçlarına yanıt veren ve daha geniş, birbirine bağlı blok zinciri alanı içinde yeniliği teşvik eden bir duruma gelebiliriz.

Solana ve Ethereum Hakkında Son Sözler

Birçok kişi hız, ölçeklenebilirlik ve düşük işlem ücretlerine önem veriyorsanız Solana’nın en iyi seçenek olabileceği konusunda hemfikirdir. Her milisaniyenin önemli olduğu yüksek frekanslı DeFi uygulamalarıyla etkileşime giriyorsanız veya sık sık Solana memecoinleri ile işlem yapıyorsanız muhtemelen siz de buna katılırsınız. Ancak, merkeziyetsizliğe güçlü bir şekilde odaklanan sağlam ve zaman testinden geçmiş bir ekosisteme öncelik veriyorsanız Ethereum sizin için daha uygun olabilir. Bu, değerli varlıklar için daha fazla güvenlik gerektiren DApp’ler veya daha yerleşik bir kullanıcı tabanı ve mevcut Ethereum tabanlı DApp’lerle uyumluluk arayan projeler için ideal olabilir.

Nihayetinde, en iyi yaklaşım, “hangisinin daha iyi olduğuna” bağlı olmayabilir. Sektör gelişmeye devam ettikçe, Ethereum ve Solana gibi blok zincirleri arasında birlikte çalışabilirliğin arttığını görebiliriz. Bu, kullanıcıların her platformun güçlerinden sorunsuz bir şekilde yararlanmalarını sağlayacaktır. Örneğin, Ethereum ağının güvenliğini sürdürürken daha düşük işlem ücretlerinden yararlanmak için Ethereum ve Solana arasında sorunsuz bir şekilde varlık transferi yaptığınızı düşünün. Hem Ethereum hem de Solana gibi 1. Katman blok zincirleri sayesinde blok zincirinin geleceği parlak görünüyor. Devam eden gelişmelerden haberdar olarak, blok zinciri dünyası gelişmeye devam ettikçe bilinçli seçimler yapabilecek konumda olabilirsiniz.

Solana veya Ether al-sat işlemleri yapmak mı istiyorsunuz? Kripto al-sat yolculuğunuza hemen başlamak için SOL ve ETH için spot işlem çiftlerimize göz atın.

Solana ve Ethereum Hakkında SSS

Solana, Ethereum’dan Daha Mı Hızlıdır?

Evet, Solana mevcut durumunda Ethereum’dan büyük ölçüde daha hızlıdır. Solana, Ethereum’un saniyede 15 ila 45 işlem ortalaması ile karşılaştırıldığında, saniyede 65.000 işlemi aşan teorik işlem hızlarına sahiptir. Bu fark, Solana’nın ölçeklenebilirlik için tasarlanmış benzersiz mimarisinden kaynaklanır; Ethereum ise hızını artırmak için hâlâ yükseltmeler yapmaktadır.

Solana, Ethereum’dan Daha Mı Ucuzdur?

Evet, Solana işlemleri genellikle Ethereum’a kıyasla önemli ölçüde daha düşük ücretlere tabidir. Solana gas ücretleri kuruşlarla ölçülebilirken, Ethereum gas ücretleri dalgalanabilir ve bazen ağ tıkanıklığına bağlı olarak yüksek seviyelere ulaşabilir.

Solana, Ethereum’dan Daha Mı Güvenlidir?

Yerleşik ve zaman testinden geçmiş ağı ve daha büyük bir merkeziyetsizlik sunan geniş doğrulayıcı tabanı sayesinde Ethereum genellikle Solana’dan daha güvenli kabul edilir. Bu, Solana’nın Ethereum’a kıyasla daha sık ağ kesintileriyle karşılaşmasından da anlaşılabilir.

Ethereum Neden Solana’dan Daha Yüksek TVL’ye (kilitlenen toplam değer) Sahiptir?

TVL, belirli bir blok zincirinde DeFi protokollerinde kilitlenmiş kripto paranın toplam değerini ifade eder. Ethereum, Solana’ya kıyasla önemli ölçüde daha yüksek bir TVL’ye sahiptir. Bu, Ethereum’un daha olgun ve yerleşik bir ekosisteme sahip olmasını sağlayan ilk hamle avantajı gibi faktörlere bağlanabilir. Spesifik olarak, Ethereum daha geniş bir DeFi uygulama ve protokol yelpazesini desteklerken, ağ etkisi Ethereum’daki mevcut kullanıcı tabanının, DeFi alanındaki hâkimiyetini güçlendiren daha fazla projeyi ve kullanıcıyı çekmesine neden olabilir.

Solana Ethereum’u Geçebilir Mi?

Gelecek tabii ki belirsizdir. Solana, bu yazının yazıldığı tarih itibarıyla üstün hız ve daha düşük işlem ücretleri sunsa da Ethereum, ölçeklenebilirlik iyileştirmeleri üzerinde aktif olarak çalışmaktadır. Ayrıca, Ethereum’un yerleşik ekosistemi ve kullanıcı tabanı önemli avantajlara sahiptir. Kullanıcıların kendi ihtiyaçlarına göre seçtikleri her iki platformun bir arada var olma olasılığı daha yüksektir. Birlikte çalışabilirlik köprülerinin yükselişi, kullanıcıların her platformun güçlerinden sorunsuz bir şekilde yararlanmalarını sağlayarak bu bir arada var olma sürecini daha da iyileştirebilir.